• söylentilere göre lat den ratte komma in'in 2010 yılında yapılacak olan remake versiyonu. pek çok sözlükçünün yakından tanıdığı j.j.abrams'ın filmin yapımcılığına soyunduğu da söylentiler arasında.
  • (bkz: let me in)
  • bates motel'i yapan aetv, bu filmin de dizisini yapacakmış.
  • vampirli film konseptini 1 tik ileri tasiyan film.

    --- spoiler ---

    a 12-year-old boy befriends a mysterious young girl whose appearance in town suspiciously coincides with a horrifying series of murders in director tomas alfredson's adaptation of the book by author john ajvide lindqvist, who also wrote the screenplay. oskar is a young boy who can't seem to shake off the local bullies, but all of that begins to change when a new neighbor moves in next door. after striking up an innocent friendship with his eccentric next-door neighbor, oskar realizes that she is the vampire responsible for the recent rash of deaths around town. despite the danger, however, oskar's friendship with the girl ultimately takes precedence over his fear of her.

    --- spoiler ---
  • ben bu filmi diğer tüm vampir filmlerinden çok çok ayrı tutuyorum. bu film vampir filmlerine bambaşka bir boyut getirmiş. filmi göğüsleyen harika iki tane çocuk oyuncu var. filmi şaheser haline getirebilen, başrol oyuncularının çocuk olduğu filmler nadirdir. bu da nadir hazinelerden. kıyıda köşede kalmış enfes bir film. görüntü olarak, az replikle çok şey anlatabilmesi olarak izlemeye doyamadığım görsel şölen resmen. bol bol kar da var. bol bol psikolojik ögeler de barındırıyor. rahatsız eden, geren sahneler de oldukça fazla. harikulade bir psikolojik gerilim. film hakkında söyleyeceklerimi bitirip yazmama vesile olan haberi de iliştireyim. dizisi çıkıyormuş efendim. bol bol kar görme dileğiyle bekleyişe geçiyoruz.

    haber linki
  • gece gece zaman kaybettirmekten başka bir boka yaramayan filimdir. filimimsidir hatta. ne yönden ele alsam eli'mde kalır.

    o kadar hevesle eş dost oturduk izleyelim dedik, film ekibi olarak oyuncusundan senaristine, müziğinden yönetmenine kadar bildiğin eli'mize verdiler.
  • sisiren film. en iyi filmler listesinden bulup da izledim bir de. yukarda arkadaslarin dedigi gibi eli'mize aldik. bin kere islenmis konularin montaji. nesi guzel la bu filmin bu kadar? biri beni aydinlatsin yahu.
  • isveçli yönetmen tomas alfredson'un 2008 yılında gösterime giren romantik gerilim filmidir.vampir filmlerine blade'den sonra mesafeli yaklaşan biri olarak çok hoşuma gitmiştir.çocuk oyuncuların devleştiği bir filmdir.bir vampir filmi sanat filmine ancak bu kadar dönüştürülebilir kanısındayım.filmin konusu ise sınıf arkadaşları tarafından sürekli alaya alınan ve aşağılanan oscar'ın bir gün soluk benizli eli'yle karşılaşması ve bu ikili arasında başlayan bir aşk hikayesi.tabi soluk benizli kızımızın sırrı ise vampir olması.soğuk bir kış gününde elinizde sıcak bir fincan kahve eşliğinde güzel gidecek olan bir iskandinav filmi.
  • abartilmis bir film. ımdb'de neden bu kadar yuksek puan aldigini anlamadim *

    bazi karakterler icin daha fazla detay verilebilirdi.
    karakterler oldukca dogaldi bu konuda ise hakkini yememek gerekir.
    farkli bir vampir filmi ancak izlerken zamanin gecmesini bekledim.
    aldigi puani sirf farkli oldugu icin aldigini dusunuyorum.
    belki de amerikan filmlerine alistigimiz icindir, kuzey avrupa filmleri boyle yavas geliyordur diyecegim ancak genel olarak boyle bir durum asiri sekilde var kuzey avrupa filmlerinde simdiye kadar gordugum filmlere dayanarak konusacak olursam.

    ancak soyle de bir sey var ki, eger gercekte vampir diye bir sey gercek olsa buna yakin bir durum olusma ihtimali yuksek olurdu.
  • 2008 yapımı harika bir isveç vampir filmi. bram stoker'ın dracula'sından bu yana izlediğim en değişik konseptli vampir filmi olabilir sanırım. vampir aslında kan emen, insanları yok etmeye çalışan bir canavardan ziyade daha derin anlamlar taşıyan bir metafordur. korkularımızın, bastırdığımız duyguların metaforudur. vampir hep "the other" ı temsil eder ve oryantalist bir bakış açısından bizler her zaman bilinmeyenden, ötekinden korkarız bu yüzden ötekiyi "vampiri" öldürüp, korkularımızı dindirmek isteriz. genel olarak vampir filmlerinin alt metni budur lakin let the right one filminde işler çok daha değişik işlenmiş.

    eli adında 12 yaşında kız mı erkek mi olduğunu bilemediğimiz bir vampir taşınıyor stockholm'un bir banliyösüne. eli tabii ki de "the other" ı temsil eder ama biz izleyici olarak eli'nin ne olduğuna tam anlamıyla karar veremeyiz. bu yüzden isveç'in asıl korkusunun ne olduğunu kestirmek zorlaşır. isveç her şeyden korkan bir ülkeyi mi temsil etmiştir? yoksa 1980'lerin göç korkusunu mu? filmin analizini yaptığımızda bir sonuca varmak bir hayli zor.

    alışık olduğumuz bir vampir tiplemesi değildir eli. filmde ne şato, ne haç ne de sarımsak görürüz. vampir olmak doğal yaşamın bir parçası gibi işlenmiştir filmde. hatta bir sahne eli, ilişiklik kurduğu oskar'dan empati yapmasını ve kendisini onun yerine koymasını ister. survive etmek için kana ihtiyaç duyduğunu belirtir. blood sucker olmaktansa kanı yaşayabilmek için içer. bu bakımdan bizim için oldukça farklı bir vampirdir eli. alt metinler daha çok, farklı bir vampir tiplemesi görmek isteyenlerin kesinlikle izlemesi gereken filmdir. filmin adı da oldukça metaforiktir zannımca. "doğru olanı içeri al"
hesabın var mı? giriş yap